28 Temmuz 2012 Cumartesi

Ahri'nin Hikayesi

Güney Ionia ormanlarında dolaşan diğer tilkilerin aksine Ahri her zaman etrafındaki büyülü dünyaya karşı tuhaf bir bağlantı hissederdi; tamamlanmamış şekilde bir bağlantı… Kendi derinliklerinde Ahri, kötü bir bedende dünyaya geldiğini düşünüyordu ve bir gün insan olmanın hayalini kuruyordu. Bir insan savaşının başlangıcına rastlayana kadar onun hedefi sonsuza dek ulaşılamayacak gibiydi. Bu tüyler ürpertici bir sahneydi, toprak yaralı ve ölmekte olan askerlerin vücutlarıyla kararmıştı. O birine doğru çekildiğini hissetti: Hayatını çabucak yitiren, azalmakta olan sihirli bir alan ile çevrili kaftan giyinmiş bir adam. Ona yaklaştı, içinde bir şeylerin tetiklendiğini hissetti ve adama anlam veremediği bir şekilde ulaştı. Adamın yaşam kaynağı görünmez sihirli izlerin üzerinden onun içine dökülmüştü. O his, sarhoş edici ve oldukça tatmin ediciydi. Onun hayali soluk bir haldeyken kendisinin değiştiğinin keşfetmiş ve çok sevinmişti. Onun hakkında çeşitli dağınık insan şekilleri bulunuyordu, vücudu uzun ve kıvrak bir hal almış, şık beyaz kürkü ortadan kaybolmuştu.rnAncak, o insan olarak göründüğü halde, dönüşümün eksik gerçekleştiğini biliyordu. Kurnaz bir canlı olarak o insan toplumunun göreneklerine kendini adapte etmişti ve engin güzelliğini bir hediye gibi kullanarak masum erkekleri kendine çekmek için kullandı. Baştan çıkarıcı cazibesinin büyüsü altında olduklarında onların yaşam kaynaklarını tüketebiliyordu. Arzularının beslenmesi onu hayaline yaklaştırıyordu fakat daha çok hayat aldıkça, onun içinde garip bir pişmanlık duygusu belirdi. Onu bir tilki olarak asla rahatsız etmemiş hareketler hakkında şüpheleri vardı. Ahri, gelişmekte olan ahlakının sancılarını aşamayacağını fark etti. Bir çözüm arayışı içerisinde Ahri, Runeterra’nın en yetenekli büyücülerinin evi Institute of War’u (Savaş Enstitüsü’nü) keşfetti. League of Legends’e hizmet aracılığıyla kendisine daha fazla zarar vermeden insanlığa ulaşmak için ona bir fırsat sunuldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder